Bir gün bir adam yedi parçadan oluşan bir tablo yapar, bu yedi parçanın yedisi de beyazdır. Bu beyaz tablolar da bir müzisyene ilham kaynağı olur…

Yıllardan 1952’dir ve besteci John Cage, ressam Robert Rauschenberg’in tablosundan esinlenerek 4’33’’ adlı eseri yazar. Aslında Cage, üç bölümden oluşan ve aslında dört dakika 33 saniye adlı sessizliği yazdı. İlk bölüm otuz saniye, ikinci bölüm iki dakika yirmi üç saniye, üçüncü bölüm ise bir dakika kırk saniye sürüyordu.

Madem sessizlikti neden üç bölümdü ve neden dört dakika 33 saniye sürüyordu?

Cage dinleyicinin bu süre zarfında etraftan gelen sesleri dinlemesini istiyordu ve işte bu yüzden müzisyenleri hiçbir müzik aleti çalmamaları konusunda uyarıyordu. Daha sonra bu eser Cage’in en çok tartışılan eseri haline geldi.

Şimdi ise Almanya’nın Halberstadt kentinde bir Cage projesi devam ettiriliyor. Devam ettiriliyor diyorum çünkü proje 2000’de başladı ve 2639’da sona erecek.

Ünlü avangart besteci ve sanatçı Cage’in 88. doğum günü olan 5 Eylül 2000’den bu yana dünyanın yavaş ve en uzun konseri veriliyor: ORGAN2/ASLSP As Slow as Possible (Mümkün Olduğu Kadar Yavaş), yani org için yazılan bu eser 639 yıl boyunca Halberstadt’daki St. Burchardi Kilisesi’nde çalınacak.

Tabii şimdi yavaş derken ne kadar yavaş olduğuna dair sorular oluşuyor insanın kafasında. Aslında ASLSP 1985’te piyano için tasarlanmış fakat 1987’de Cage, org çalan Gerd Zacher’in tavsiyesi üzerine org için değiştirmiş.

Bir org varolduğu, gelecek nesiller barış içinde yaşadığı ve varoldukları sürece parça devam edebilir. İlk parça 29 dakika sürmüş. Son dönemde yapılan bir kayıt ise 71 dakika. Bir parçanın ne kadar sürebileceğinden hareketle de John Cage Org Projesi doğmuş ve haliyle dünya çapında bir sansasyon yaratmış.

Proje için Halberstadt’ın seçilmesinin sebebi ise 16. ve 17. yüzyılın sonlarında eserler veren besteci Michael Praetorius, oradaki katedrale 1361’de modern tuşları olan ilk orgun yapıldığını yazmış. Bu org bugün kullandığımız klavyeleri kullanılıyormuş ve 12 notası olan ilk klavyeymiş. Projenin başlangıç yılı olan 2000’den de bu orgun yapım tarihi 1361 çıkarılınca da geriye 639 yıl kalıyor.

Belki bu küçük denklem projeden daha sofistike bir şeyler bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmış olabilir ama hayat basit bir şey ne de olsa…

Proje aslında bir yandan da bu basit hesaplamayla uyuşan bir mottoya sahip: “Bu hızla hareket eden çağa olan bakışımızda, bu eser aslında telaşlı hayatlarımızı yavaşlatmaya çalışma hali.”

Projeyi gerçekleştirenler yanı zamanda bu eserin uzunluğunun sadece Cage’in amacını değil, aynı zamanda müzik ya da bir esere dair algısını simgelediğini dile getiriyor:

Bu aynı zamanda sözde askıda kalan ve süreksiz zamana dair algı anlamına da geliyor. Nesillerle ilgili bir proje olarak bu eser, toplumumuzda tercih edilen basit çözüme, hızlı karşılanmaya direniyor.

Akıllara zarar bu projede ilk ses 5 Şubat 2003’te duyulmuş, ilk nota değişikliği ise 5 Temmuz 2004’te yapılmış. Projenin 2639’da biteceği göz önünde bulundurulursa gerisini siz düşünün…