Ali Kerem Öner ve Berkant Kılıçkap ses ve görsele olan ilgilerini birleştirince ortaya performans için tasarlanmamış mekanların görsel ve işitsel deneyime açık mekanlar olduğunu düşünen ‘Yürüyen Sesler’ çıktı.

Ali-Kerem-Öner-Berkant-Kılıçkap

Müziğin sadece ona uygun mekanlarda yapılacağını düşünen pek az insanın kaldığı şu günlerde Yürüyen Sesler, ekipmanını toplayıp bu fikri bir projeye döktü. Ali Kerem Öner ve Berkant Kılıçkap’tan oluşan Yürüyen Sesler (Walking Sounds) bana Künt grubunu kazandırdı, bakalım size neler kazandıracak?

Futuristika!: Sesleri “yürütme” fikri ne zaman oluştu?

Yürüyen Sesler: Sesleri yürütmeye, halihazırda “Yürüyen Sesler”e böyle bir projeyle kulak vermeye, Haziran ayında karar verdik. Proje çıkışı ve hayata geçmesi çok yakın zamanda kotarılan bir iş olsa da Ali Kerem ve benim (Berkant), sesler ve görselle olan bağımız 6-7 yıllık bir sürece dayanır. Benim seslere olan ilgim, Ali Kerem’in ise görsele olan ilgisinin, lise yıllarında başlayıp üniversite eğitimimimiz ve mesleki uğraşımızı belirlemiş olduğunu söyleyebiliriz. Örgütlenen sesler ve görselin yürüttüğü bu proje, temelde ikimizin de hayatta yapmak istediklerimizden bir kesişim ortaya koyuyor.

F!: Ekipman konusunda projenize sıcak bakan bir sponsor bulabildiniz mi yoksa her şey kendi imkanlarınızla mı gerçekleşti?

YS: Proje yaratım süreci ve aktif olarak yayına geçilmesi oldukça hızlı bir süreçti. İlk çalışma öncelikle bizim için, inandığımız işin samimiyetini ve ciddiyetini ortaya koyan ve tamamen kendi imkanlarımızla gerçekleştirdiğimiz cesaret verici bir adım oldu. Ancak projenin niteliği ve devamlılığı açısından, ekipman, lojistik ve mekansal ihtiyaçlar konusunda, sponsor desteğini oldukça önemsiyoruz. Farklı mekanlarda farklı sesleri bir araya getirebilmek ve bunu hatırı sayılır bir kalite beklentisinde yaratabilmek takdir edersiniz ki gerektirdiği yoğun emeğin yanı sıra hayli maliyetli de bir iş. Bu anlamda, projenin içeriğine uygun her türlü sponsor desteğine açık olduğumuzu belirtmek isteriz.

F!: Mekan olarak şu ana kadar sadece Santralistanbul’u kullandınız sanırım, gelecekte farklı mekanlar olacak mı yoksa Santralistanbul beklentilerinizi karşıladı mı?

YS: walkingsounds.com/yuruyensesler.com üzerinde yayınlanan her yeni içerikte, işbirliği kurduğumuz sanatçı/grupları, tek seferde ve en çok iki parçayla, sanatçı/grubun sound’uyla ilişkili olduğunu duyumsadığımız birbirinden farklı mekanlarda ele almak istiyoruz. İlk projede, Künt ile çalışmak ve çekimleriSantralistanbul’da gerçekleştirmek bizim için tatmin edici bir başlangıç oldu. Galeri 1 yapısında işlevin, aslında bir sanat galerisi oluşu ve klasik anlamda bir ses performansı için tasarlanmamışlığı, bizim mekan-ses ilişkileri arayışımızda, “başka” tını ve kadrajları yakalama imkanı verdi. Önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan yeni kayıtlarımızı, Roxy Müzik Günleri ’10 ödüllü Eskiz grubuyla yine başka bir mekanda, Moda Studio Bee’de gerçekleştirdik. Bu kez, bir müzik stüdyosunda prova değil performansın nasıl ele alındığını paylaşıyoruz.

WS | Künt . Kavimler [Ağıt] | TemmuzJuly | 2011 from yayında toplar on Vimeo.

F!: “Performans için tasarlanmamış” mekanlardan bahsediyorsunuz. Tam olarak değinmek istediğiniz nokta nedir? Çünkü artık çoğu grup bu tarz mekanlara kaymaya başladı. Yanılıyorsam düzeltin ama örnek olarak Büyük Ev Ablukada’nın Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nda verdiği konserlerden bahsedebiliriz sanırım.

YS: Bizce, performans için tasarlanmamış mekanlar, tasarımı sürecinde sesin performansı ve/veya görsel performans için özelleşmemiş; akustik düzenleme, ses yalıtımı, ışık sistemi gibi bazı teknik donanımlara sahip olmayan ve tam da bu nedenle, görsel ve işitsel deneyime açık mekanlardır. Farklı oluşları hem izleyici/dinleyiciler hem de o anda çalışmalarını ortaya koyan sanatçılar tarafından duyumsanabilecek bir gerçek. Hangi mekanda hangi katılımcılarla çalışacağımıza önceden karar veriyor olsak da, mekanın performans koşullarının denenmesi ve sonuçta ortaya çıkan işitsel ve görsel bütünlüğünün aslında bir deneyin parçası olması bizi heyecanlandırıyor.

F!: Birlikte çalışacağınız bir bağımsız sanatçı havuzu oluşturdunuz mu yoksa karşınıza çıktıkça mı değerlendirmeye alıyorsunuz?

YS: İletişime geçtiğimiz ve birlikte çalışmak için heyecanla beklediğimiz birçok grup/sanatçı var. Bir yandan da myspace ve bandcamp gibi sitelerden arayışlarımızı sürdürüyoruz. Şu aşamada, henüz bir havuzdan bahsetmesek de yayınlanan işlerin, aynı zamanda bağımsız grupların/sanatçıların da ilgisini çekmekte olduğunu söyleyebiliriz. Açıkçası bu kadar kısa zamanda, henüz sponsor desteği almadan üretebilmemizde katılan bağımsız grupların gönülden desteklerinin büyük payı var, bu girişimi duydukları ve bir parçası olmayı kabul ettiklerinde, süreç boyunca aynı heyecanı paylaşmak mutluluk verici.

F!: Sizinle çalışmak isteyen bağımsız bir sanatçı ne yapmalı?

YS: Bize walkingsounds@gmail.com adresinden, -varsa- kayıtları ve web sayfalarını da ileterek ulaşabilirler. Bu noktada şunu belirtmek isteriz ki, müzikal açıdan herhangi bir tarz sınırlaması söz konusu değil, aksine grup/sanatçıların özgünlüğüne odaklanmaktayız; özgün tınıları, ilettikleri/uyandırdıkları duygular, yarattıkları atmosfer…Tüm bunları düşünerek ve duyumsayarak performansları için mekanlar belirliyor, grup/sanatçıyla iletişime geçerek fikir alışverişi sağlıyor ve birlikte projenin yapısını kuruyoruz. Performans kayıtlarımızı yayına hazırlayıp ilk defa walkingsounds.com/yuruyensesler.com üzerinden paylaşıyoruz. Belirtmek istediğimiz bir diğer nokta da, yalnızca müzikle uğraşan grup/sanatçılar değil başka disiplinlerde özgün işler ortaya koyan, fikir sahibi katılımcı kişilerin de bizimle iletişime geçerek projelerimize destek olmalarından mutluluk duyarız.

F!: Bu videolar daha sonrasında büyük bir projenin parçası olacak şekilde mi yola çıktınız?

YS: Yürüyen Sesler/Walking Sounds’un kendi başına, gelişime ve yeniliğe açık, umut veren bir proje olduğu inancındayız. Ancak bununla beraber, yine kurucu-katılımcıları olarak ve farklı alanlarda çalışmalarda bulunan daha büyük bir yaratıcı ekiple Yayında Toplar Kolektifi’nin bir parçasıyız. Bu ekiple beraber uzun vadeli ve kapsamlı işler gerçekleştirmek amacındayız. Ses ve mekan birlikteliklerini deneyen Yürüyen Sesler/Walking Sounds’u bir adım ileri taşıyarak, bu deneyleri kente, Istanbul’a uygulayan bir dökümantasyon oluşturmak, şekillenmeye başlayan projelerimizden yalnızca biri.

F!: “Yayında Toplar Kolektifi” nedir?

YS: Yayında Toplar+, farkı disiplinlerle uğraşan bir grup insanın proje bazında bir araya gelerek fikir üretip, birbirlerine yardım ederek bu fikirleri üretime geçirdiği bir buluşma platformu. Bu isimlerden bazıları: Ali Kerem Öner, Berkant Kılıçkap, Selin Düyen, Cansu Cürgen. www.yayindatoplar.com adresi şu an için yapım aşamasında gözükse de, yakında yeni projeler yayınlanacaktır. Örneğin; “Yürüyen Sesler” bu kolektifin uygulamaya koyduğu ilk proje. Son olarak bu projenin kapısı yeni insanlara ve yeni fikirlere her zaman açıktır. Buyrun gelin.