Ankara’da çoktan kendi hayran kitlesini oluşturmuş bir müzik grubu var; Bedroomdrunk. Hatta meraklıları İstanbul konserlerinde de onları yalnız bırakmıyor. “Raw” adlı bir e.p. kaydeden grup gitar ve vokallerde Volkan Erdoğan, vokal ve bass’ta İpek Görgün’den, gitarda İlker Cece, baterideyse Doruk Karlıdağ’dan oluşuyor. Mart ayında Peyote’de konser verecek olan grubun e.p.’ine MySpace sayfalarından ulaşılabilir:
http://www.myspace.com/bedroomdrunk
F: Bedroomdrunk 2001 senesinde kuruldu ama bu altı sene grupta bir çok değişim oldu sanırım. İlk kadro ile bugünkü kadro arasında nasıl bir fark var?
İpek – Evet, özellikle gruptan bir arkadaşımızın ayrılması nasıl büyük değişiklikler yaratıyorsa, yeni gelenler de bir o kadar yenilik getiriyor ve bunlar da doğal olarak besteleri yapma biçimimizden onları icra edişimize kadar pek çok alana yansıyor. Sonuçta değişim müzikle uğraşma sürecinde kendiliğinden ortaya çıkıyor; ama gruptan ayrılanların veya yeni gelenlerin olması bu değişimi tabi ki daha uç noktalara taşıyor.
Şu anki kadromuzda ise Volkan ve Doruk’un katılımından sonra sound’da pek çok değişiklik yaşadık. Şarkı yaparken de özet olarak artık altyapılar ve geçişler için daha fazla uğraştığımızı söyleyebilirim.
İlker – Şöyle diyebilirim sanırım; Grubun ilk kadrosunda aslında Volkan da vardı diyebiliriz epeydir beraber çalıyoruz Volkan’la. Ama oldukça ciddi bir şekilde davulcu problemi yaşadık. Son olarak da Doruk (bu arada 2–3 kişi geldi gitti) geldi ve iyi de oldu sanırım. Bedroomdrunk 4 kişi ve dört farklı kafa var. Herkes bir şeyler yapmak istiyor ve farklı zevklere sahip sonuçta bunlar bir potadan geçiyor. Lakin Bedroomdrunk 2002′den beri yapmak istediğini hala yapıyor ama müzik illa ki değişecektir sonuçta sürekli öğreniyoruz ve bir şeyler deniyoruz.
F: Bedroomdrunk yaptığı müziği nasıl tanımlıyor ve aslında kendisini hala amatör bir grup olarak mı görüyor?
İpek – Yaptığımız müziğe tanım getirmek istemiyorum. Biz sadece içimizden geleni yapıyoruz ve bunu tanımlamaya çalışmak da bence saçma bir çaba olur. En fazla, rock kalıplarında bir şeyler yapmaya çalışıyoruz diyebilirim, ama bu da ne kadar anlamlı olur bilemiyorum açıkçası…
İlker – Pek bir tanımlama yapabileceğimi sanmıyorum. Ama kendi adıma söylemem gerekirse punk’tan beslenip daha farklı bir noktaya gitmeye çalışan bir müzik.
Volkan – Açıkçası, yaptığımız müziği tanımlamak bana zor geliyor. Aslında tam olarak bir tanım getiremememizin bir sebebi de zaman içerisinde değişen fikirlerimizin müziğimizi de değişik yönlere götürmesi olabilir. Amatör bir grup olduğumuz kesin ve sanırım uzun bir süre daha böyle kalacağız.
Doruk – Bence genel olarak rock diyorum çünkü birbirinden çok farklı olan şarkılar var ve çoğunlukla değişen aynı gitmeyen parçalar yapmayı seviyoruz. Bence hala amatör bir grubuz.
F: Birçok konser veriyorsunuz ve Ankara’da aslında bayağı bilinen bir grupsunuz, albüm çıkarmak gibi bir düşünceniz var mı yoksa daha beklemeyi mi tercih ediyorsunuz?
İpek – Kendimize albüm yapma gibi bir hedef koymadık, tabi ki yaptığımız müziği kaydedip insanlara ulaştırmak çok zevkli bir şey ama bunun nasıl olacağı konusunda önümüze hedefler koymaktan yana değiliz. Özellikle albüm yapmak sadece müzikle ilgili bir mesele değil, bunun ciddi ticari ve hukuki boyutları var. Ve müziği ulaştırmak, yaygınlaştırmak adına bir plak şirketinin güdümüne girip bu tür konular üzerinde yoğunlaşmak da oldukça zor, ürkütücü görünen bir tercih.
İlker – Albüm çıkartmak aslında bizim dışımızda düşünülmesi gereken bir şey. Sonuçta bu label’ların insiyatifinde. Ancak şöyle bir gerçek var ki Bedroomdrunk olduğu yerden oldukça memnun durumda. Yeraltı müziği sanırım daha çekici.
Volkan – Albüm çıkartmak tam olarak bizim isteğimize bağlı olan bir durum değil. Belki daha ileri bir zamanda, her şey daha da geliştikçe ve uygun koşullar sağlandıkça mümkün olabilir.
Doruk – Kayıt için zaman ve para işleri çözülebilirse neden olmasın.
F: Ankara dışında konser veriyor musunuz?
İpek – Evet, İstanbul’da da çalıyoruz genellikle, geçenlerde Eskişehir’de bir konser olacaktı, ama zaman açısından ayarlamak mümkün olmadı.
İlker – Evet zaman zaman İstanbul’da çalıyoruz
F: Grupta besteleri kim yapıyor ya da sözleri kim yazıyor? Belli bir iş bölümünüz var mı?
İpek – Ya gruptan birisi üzerinde çalıştığı parçaları getiriyor ve onların üzerine yoğunlaşıyoruz ya da stüdyoda vs. doğaçlama çalarken ortaya çıkan, hoşumuza giden bölümleri düzenliyoruz. Son zamanlarda yaptığımız şarkılarda ise doğaçlamalar ağır bastı; fakat artık aynı şehirlerde olmadığımızdan dolayı önceliğimiz zamanı bizim için en uygun olacak şekilde kullanabilmek.
İlker – Sözleri genelde İpek yazıyor. İlk yaptığımız demo’daki bazı şarkı sözleri benim. Ama su anda playlist’te yoklar sadece bir tane var. İlk başlarda sadece doğaçlama üzerine yoğunlaşmıştık sonra sonra Volkan’ın ya da benim yazdığım şarkılar oldu. Ancak son dönemlerde tekrar stüdyoda doğaçlamalar esnasında bir iskelet oluşturup onun üzerinde yoğunlaşmaya çalışıyoruz.
Volkan – Grup içerisinde belli bir iş bölümü yok fakat genel olarak sözlerin İpek’e ait olduğunu söyleyebiliriz. Bestelerimizi birimizin ya da birkaçımızın daha önceden geliştirdiği melodiler üzerinde gurup olarak çalışarak ve şekillendirerek yapıyoruz.
Doruk – Genelde materyali olan kişi çalışmaya getiriyor ve üzerinde çalışıyoruz. Stüdyoda spontane gelişen parçalar da çok olabiliyor.
F: Grup üyelerinin hepsi aynı şehirde olmadığından dolayı prova yapmak zor oluyor mu?
İpek – Evet bu mesele şehirlerarası ilişki yaşamak gibi bir şey yani, hakikaten bazen zor olabiliyor. Ben İstanbul’a taşındıktan sonra eskisi kadar sık bir araya gelme fırsatımız olmadı, zira eskiden haftada birkaç defa beraber çalışma imkanımız varken artık bu fırsatı bulamıyoruz. Yine de bunun hiçbirimizin motivasyonunda bir azalma yaratmadığını görmek çok güzel, çünkü hala aynı istek ve şevkle konserlere çıkıyor, provalara gidiyoruz. Ve bu süreci, beraber geçirmediğimiz zamanlarda bazı materyaller hazırlayıp bir araya geldiğimizde bunların üstüne giderek değerlendirmeye karar verdik.
İlker – Evet bu ciddi bir problem.
Volkan – Aynı şehirde olmayışımız henüz yeni bir durum olsa da gerçekten etkisini hemen hissettik. Sadece provaya zaman ayırmak değil, toparlanıp önceden hazırlanmış melodilerin üzerinde çalışacak zamanı bile ayarlamak artık çok zor bizim için. Aslında bu durum değişebilir çünkü gurup olarak İstanbul’a taşınma ihtimalimiz bile söz konusu. Ancak henüz hiçbir şey kesinleşmediği için çalışmalarımızı ayda bir gibi kısıtlı bir zaman aralığında tutmak durumundayız.
Doruk – Son zamanlarda İpek İstanbul’da olduğundan çalışmaların arası çok açılıyor. Toplanınca da çok uzun süren çalışmalar yapıyoruz.
F: Birlikte sahne almayı sevdiğiniz gruplar var mı?
İpek – Genel olarak bugüne kadar sevdiğimiz, dinlediğimiz gruplarla beraber sahne aldık. Bu grupların elemanları ise zaten genellikle beraber zaman geçirdiğimiz, muhabbet ettiğimiz ve bir şeyler paylaştığımız insanlar. Ama isim vermek gerekiyorsa ilk aklıma gelenler; Fungu, In Between, Grangulez, Sokak Köpekleri, Catwalk, Silicone ve Dengesiz herifler olabilir.
İlker – Şu ana kadar genelde Fungu’yla birlikte sahne aldık ve ben bundan çok memnunum sahneden indikten sonra izlemesi ve dinlemesi gerçekten çok keyif verici. Bunu dışında Jeniffer Finch ablanın The Shocker’ı var ki o geceyi sanırım unutabileceğimi sanmıyorum. In between ile Ankara konserleri oldukça güzeldi.
Volkan – Fungu, Grangulez ve In Between.
Doruk – Fungu ve In Between.